22 Nisan 2015 Çarşamba

Hayallerin Peşinden Gitmek Bi Ankadır Aslında..

Aslında ne kadar da iddialı bi cümledir: "Hayallerinin Peşinden Git"..



Söyleyen için çok kolay söylenen için ise Anka Kuşunu bulmak kadar zor.. İnsanlar hep etrafındakilerin ne dediğine aldırma hayallerinin peşinden git der.. Evet zorluklar çekeceksin ama sonunda en mutlu sen olacaksın der..Hayallerini erteleyip keşkelerle dolu mutsuz bi hayat yaşayacağına hayallerin için çabala ve hayalini sadece bi saniye bile yaşayabilecek olsan dahi vazgeçme.. 

Bakın ne kadar kolay değil mi bunları söylemek.. Peki Anka Kuşunu bulmak ne kadar kolay sizce..?

Hayatınızın en zor şeyi Anka Kuşunuzu bulmak..Ya da Anka Kuşunuzu oluşturmak.. Neden mi..?

Çünkü Anka Kuşu için hayatınızın en değerli zamanlarını verirsiniz.. Hayatta asla yapmam dediğiniz şeyleri yaparsınız.. Gün gelir hiç düşünmediğiniz bi insana dönüşürsünüz..Duygularınızı mantığınıza esir olarak kendi ellerinizle teslim eder sonra yaşanması mümkünken yaşayamadığınız zamanlara yanarsınız..

Ki bunlar aslında Anka Kuşunun oluşumu için sadece yan etmenlerdir.. Asıl etmen tüm bunları yaparken gösterilen sabırdır..

İnsanın Anka Kuşu bazen ufukta gözüken bi iştir.. Bazen bi rütbeye rastlanır yolda ya da ne bileyim bi duygudur Anka.. Benze tıpkı aşka.. 

Bazen çok çabalarsınız ama Anka uzaktadır hala.. Benim Ankam çok ama çok uzaklarda..

Sizin ki nerde peki ya..?

15 Nisan 2015 Çarşamba

Hayatınızın Zakkum Çiçekleri


Dünya insanların yalanları üzerine kurulu hayatlar diyarıdır.. Dünyaya gözünü açan her insan yeni bir yalan ağacı diker toprağa ve başlar onu her gün kendi inandığı yalanlarıyla sulamaya.. İnsanın içinden hayır diye haykırıp dışına evet dediği ne varsa besin kaynağı olur  dikilen o ağaca..

Zaman geçer insan büyür yalanlar uzar gider.. Etrafında olmamasını istediği milyonlarca şey vardır insanın.. Ancak  sırf korkaklığı yüzünden yalanlarıyla avutur kendini ve istiyorum ben bunları hayatımda der.. Ağaç bu yalanlarla bi kat daha büyür gelişir..

Artık insan ve ağaç öyle bi bağla bağlanmıştır ki  insan sırf ağacı büyütmek için yalanlarına devam eder sanki.. Her gün farklı yalanlar ve farklı nedenler sunar kendine.. Sanır ki o yalanları ile ağaç bi gün en güzel meyvesine sunacak kendine.. Yalanlar arttıkça ağaç çiçek açar önce..Sonra meyveleri çıkar gün yüzüne.. İnsan o kadar sevinir ki hayran hayran bakar meyvelerin her birine.

Ve daha çok yalanlar sıralar ardı ardına kendine..

Gelinir en son meyveleri yeme gününe yani hayatın son demlerine.. İnsan yaklaşır şaheserine.. Özenle korkarak uzatır elini meyvenin birine.. Nazikçe koparır ve bakar her karesine.. Ardından tadına bakma sırası gelir ve işte o an ki insan her şeyini yitirmiştir birden bire..

Meyve ki baldan tatlı gözükür insanın gözüne halbuki zakkumdan daha acıdır meyve.. Bi an döner insan geçmişine ve özenle büyüttüğü yalanlar meyvesine..Ben ki ne için neleri feda etmişim der kendine..
Hayat yalanlarla güzelleştirilemeyecek kadar kıymetlidir en nihayetinde..Siz de bi an oturup düşünün bakalım:
               "Hayatınızın Bal Tadındaki Zakkum Çiçeklerini..

10 Nisan 2015 Cuma

Umut İşte..

Umut acı mı verir insana en umulmadık anda yoksa insan kendi yalanına kendi mi umut üretir bu dünyada..


Cevap verilesi zor bi soru bu aslında.. Nedeni ise apaçık ortada: İnsanlar kendi kendilerini kandırdıklarını kabullenemezler asla..Zaman geçer devran döner hayatlar gelir hayatlar gider ama insanoğlunun duygu ve düşünce dünyası kalır hep aynı konuda..

Hep bi umut vardır bi kenarda.. En zor zamanlarda insanın kendine bi dayanak aradığı anlarda birden ortaya çıkar en güzel endamıyla "UMUT"..

Bazen hiç olmayacak bi işe bel bağlar insan tüm umuduyla..
Bazen hiç alamayacağı bi eşyaya tutunur
Bazense niyet eder hiç ulaşamayacağı bi aşka..

Tüm bunlar hayatın hep farklı noktalarında.. Ama hep varolurlar aynı umutla..

Ha sakın yanlış anlamayın beni umut kötü değildir aslında..
Bakarsınız bel bağladığınız iş tutunur hayata inandığınız umudunuzla
Ya da çok istediğiniz o eşya bi bakmışsınız artık ellerinizin arasında
Niyet ettiğiniz aşksa yorum yapamam işte orda..

Her şeye rağmen daha güzel "Umutvari Bi Dünya"


7 Nisan 2015 Salı

Hayatın Tadını Çıkarmakla B.kunu Çıkarmak Arasındaki Fark :)

Hayat bize pek çok seçenek sunar.. Ve der ki:

-Ben sana bu seçenekleri sundum..Seçim senin..

Hayatın bize sunduğu seçenekler aslında aynı olayların sonucudur tek farkla biri hayatın tadını çıkararak yaşanır biri ise hayatın b.kunu çıkarmakla yaşanır.. Hayatlarımızda çoktur bunların örnekleri hemde ne çok..


Bazen an gelir günlerce evden çıkmaz delice kendini film izlemeye verirsin.. Tüm günün sadece film ve yemek arasında geçer.. :) Bu biraz hayatın b.kunu çıkarmaktır ama bazende hayatın tadını çıkarmak..

Bazen sabahlara kadar o şehir senin bu şehir benim gezersin ama elinde tek fırsat ve tek zaman vardır.. Bu hayatın tadını çıkarmaktır..

Bazen delice içersin sonucunun nereye varacağını bilmeden.. Sabah uyandığında ne oldu ya ne bu hal der ve kendinden tiksinirsin..Yani hayatın ve o gecenin b.kunu çıkarırsın..

Bazen aklına eser yağmurda çıkarsın deniz kenarına.. Denizde hırçındır kızgındır hayata sende.. Sonra denizin içindeki nefretle senin içindeki nefret birleşir denizin dalgalarıyla.. O an hayatın tadını çıkarmış olursun işte..

Bazen Aşkı seversin delicesine.. Sonra o aşkla anlamlar yüklersin birine.. Eğer sadece birine yüklersen o anlamları bu hayatın tadını çıkarmaktır.. Lakin bu anlamları o kalp senin bu kalp benim taşırsan bu hem hayatın hem de hayatta çok nadir rastlanan aşkın b.kunu çıkarmaktır..


İnsanlar genelde bu iki çizgi arasında mekik dokur.. Ama hayatın bizden istediği Hayatın, Hayatımızın, Anımızın tadını çıkarmak ve pişmanlıklar ütopyamızı yıkmaktır..

Hadi o zaman ne duruyoruz hayatın tadını çıkarmaya bakalım.. :)

5 Nisan 2015 Pazar

BELKİ..


Belki..İnsan hayatının neredeyse yarısı belkilerle geçiyor.. Dilde hep bi belki..
Mantığın imkansız diye evren ötesine çığlık attığı anlarda hep bi avuntu eseri kocaman dünyasıyla giriyor araya BELKİ..

İnsan kendini kaptırıyor o avuntu eserine hayallere dalıyor.. Sonra bi ara uyanır gibi olup arafta kalıyor.. Ardından tekrar belkinin büyülü dünyasında buluyor kendini..

Peki neden bunu yapıyor kendine..? İnanç mı, Umut mu ya da sadece bi şeye bağlanma duygusu mu..? Nedeni bilinmiyor ya da kişiye göre değişiyor.. İnsan bazen olmasını istediği şeyin imkansızlığına inanmak istemiyor bazende hayatn kıyısından dönmek istiyor..

Sonuçta hep aynı şeyle karşılaşıyor hayal aleminde takılı kaalıyor.. Tabi her durum için geçerli değil tabiki de ama çoğunluk böyle..

Ben de şu an bi "Belki" ütopyasının çıkmaz sokaklarında dolaşıyorum yoluma kaybetmeye yakın ama umuda çok yakınım.. Ve her güne aunı cümleyle başlıyorum "Belki bugün umudum olur"

26 Mart 2015 Perşembe

Edebiyatsal Girişimcilik :)



Hep bi umudu olmalı insanın 
Yeri geldiğinde ona tutunmalı
Hep en iyiyi düşünmeli insan
Hatta o kadar iyi olmalı ki Polyanna'yı bile kıskandırmalı
Kendi değerini bilip kendine kendi gibi davranmalı
Nasılsa o olmalı insanları dinleyip karadeliklere esir olmamalı
Yeri geldiğinde ağlamalı yeri geldiğinde susmalı
AMA yeri geldiğinde yapmalı tüm bunları
Hayatının güzelliğini bulmalı
Olumlu düşüncelerini uyandırıp olumsuz düşüncelerini Uyuyan Güzel misali uyutmalı
Keşfedebilmeli 

"Kendi Harikalar Diyarını"

Sokak sokak karış karış dolaşmalı
Hayatının kendine ait olduğunu anlamalı
Anlamalı ki "Mutluluğun peşinden koşmak yerine KENDİ MUTLULUK OLMALI"


22 Mart 2015 Pazar

Yorumsuzum..

Korkuyorum.. Hayatta yaşamak isteyipte kurduğum hayallere olmadık zamanlarda çelme takılmasından korkuyorumm.. Hayatta en mutlu olduğum anlarda birden hayal kırıklıklarımın olmasından korkuyorum..

İçimde en derinde yaşadığım şeyleri sözlere dökersem kaybolacaklarından ve bi daha benim hayat yoluma girmeyeceklerinden korkuyorumm..

Evet bu şekilde hayatta her şeyi kaçırıyorum. Yaşayabilme ihtimalim varken korkularım yüzünden yaşayamadığım anılar defterim doldu da taştı bile.. Ek sayfalar kullanıyorum şimdilerde.. Bi sayfa bi sayfa daha derken hayatımı kaçırıyorum..

Şİmdi diyeceksiniz ki madem bunun farkındasın neden düzeltmiyorsun? Haklısınız düzeltmiyorum daha doğrusu düzeltemiyorum.. Hep bi şeylerin eşiğini gelip geri dönüyorum.. Tam hayallerimin geleceğimin belki de umutlarımın ışığını gördüğüm anda kaçıyorum ordan..

Şimdi de tam o zamanlardan birindeyim aslında.. Yapacağım şey belki hayatımı kökünden değiştirecek belki de yapmam gerekeni yapamayacağım ve pişmanlıklar havuzuma bi damla daha eklenecek ya da anılar defterime fazladan bi sayfa daha eklenecek..

Şimdi bu kararı alma zamanım ve ben kendimi biraz beklemeye aldım..