9 Ağustos 2018 Perşembe

Kara Delikli İnsan

Yetmiyor insana bazen aldığı nefes, gördüğü dünya, duyduğu ses, okuduğu kitap, tanıdığı insan... Ruhuna işlemiyor belki de.. Hiç bir şey yapmamakla her şeyi yapmak arasında kalıyor insan. Hiç bir şey yapmaya enerjisi olmayıp her şeyi yapmaya isteği oluyor.. Bırakıp gitmekle sıkı sıkı sarılmak arasında kaldığında bırakıp gitse pişmanlık sıkı sıkı sarılsa tutsak olacağını biliyor..

Yettiği kadar yaşamak isteyip hep daha fazla daha fazla istiyor.. Halbuki bir avuç olan dünyada bir damla kadar bile yer kaplamıyor.. Kendini övgü yağmurlarına tutup bir de tasdik istiyor diğer insanlardan.. İnsan dervişlik mertebesine ulaşmak isteyip nankörlük mertebesinde konaklıyor.. Kendi egoist dünyası içine çekebildiğini çekmeye çalışıyor kara delik misali.. İçine çektiği her şeyi bozup kırarak yok ediyor en güzel işlev bu dercesine..

Sonra ardından zaman geçiyor, ihtiyaçlar devre göre evrimleşiyor ve bozup kırdığı her şeye bir bir ihtiyaç duyuyor insan.. Etrafında dolanıyor pervane misali.. Arıyor, dolanıyor, sesleniyor ama ne çare kimseyi bulamıyor en acil olduğu dönemde kendine göre.. 

Kendi içine baksa görecek hatasını bunu biliyor da bakmıyor kendi kendine.. Suç hala başkalarında oluyor.. Hep başkaları oluyor beğenmeyen, doymayan, sevmeyen, istemeyen, yapmayan. Hep kendisi vefakarda diğerleri kendi sefasına düşkün oluyor.. Her şeyi mükemmel isteyip her şeyi berbat ediyor gene kendi kendine... Her gün yalnızlığına yalnızlık ekliyor kendi hatalarını telafi etmek yerine..

Kara deliklerin kapanması dileğiyle..