Köleymişim aslında yıllardır.. Vicdanımın,iç sesimin belki
de insanlara olan bakış açımın kölesi.. Ama ne olursa olsun köleymişim..
Hep insanların iyiliği hep onların mutluluğu öncelikti
hayatımda.. Sonra tam da hayatımın merkezini oluşturan bu felsefeye uyan bir
bölüme geldim üniversitede “Sosyal Hizmet bölümüne”.. Üniversitenin bu duygumu
daha da harlaması gerekti değil mi..? Öyle olmadı ama.. Üniversite hayatım tam
anlamıyla tüm bu duygu sarmalımı
paramparça etti.. Hayat felsefemin tam aksi yönde ilerletti beni.. Neden mi..?
Çünkü ben üniversitede öğrendim insanların aslında ırklarına
inançlarına ne kadar körü körü bağlı olup “Kendilerinden Olmayanı” nasıl
dışladıklarını..
Çünkü ben üniversitede gördüm ilk defa birinin dış görünüşünün ne kadar önemli
olduğunu ve insanlar için türbanın ne kadar korkutucu olduğunu.. Ki merak
ediyorum aslında beni ilk kez görenler eğer açık görse idi ne değişecekti.
Bende ne eksilecekdi ya da ne fazlalaşacaktı..
Çünkü ben üniversitede gördüm sen insanlara ne verirsen ver
hep daha fazlasını isterler senden..
Önemli olan senin onlara verdiğin değer
değildir.. Önemli olan senin onlara istediklerinden ne kadar fazla verdiğindir.
Çünkü ben üniversitede öğrendim “Yok ya asla yapmaz” dediğin
insanların tam olarak da yapmaz dediğini fazlası ile nasıl yaptığını..
Şimdi diyeceksiniz ki hiç mi iyi,güzel bir şey öğrenmedin..Tabi
ki de öğrendim..
Gerçek bir dost bulduğunda saatlerce deniz kenarında
konuşmadan oturmanın aslında milyonlarca kelimeye bedel olduğunu öğrendim..
Kardeş kavramını biyolojik tanımından çıkarabilen kişilerin
varlığını öğrendim..
Sen “ İyiyim” dediğinde bile aslında “İyi değilim sana
ihtiyacım var” cümlesini ta derinlerinden hisseden ve senin için senden fazla
uğraşan kişilerin olabileceğini öğrendim..
Yani kısacası aslında hem çok şey kaybettim hem de çok şey
kazandım.. Kaybettiklerim bana aslında hayatımda ne kadar fazla olduklarını
kazandıklarım ise hayatımda olmalarına ne kadar ihtiyacım olduğunu gösterdi..
Ve iyi ki de gösterdiler..
Ben artık bir köle değilim.. Özgürlüğüm kendi avuçlarımda
artık..Artık insanların kendi hatalarının bedelini ödemesi gerektiğini ve ben
ne yaparsam yapayım değişmeyeceklerini öğrendim.. Bu yüzden vazgeçtim
onlardan.. İnsanların yüklerini
yüklenmiyorum artık.. Biliyorum ki hep benden daha fazlasını isteyecekler..
Hatta gün gelecek yüklerinin sorumlusu olarak beni tutacaklar..
Vee artık insanların “Şöyle yaparsam ne derler” ya da “Şunu
dersem kırılırlar mı” gibi tepkilerini merak etmiyorum.. Artık kendi hayatımın
merkezinde kendim varım ve artık sadece düşünmem gerekenleri
düşüneceğim..Kısacası:
Ne
bi eksik ne de bi fazlasını sadece yeteri kadarını..