7 Ekim 2015 Çarşamba

ÖZGÜRLÜĞE...

Köleymişim aslında yıllardır.. Vicdanımın,iç sesimin belki de insanlara olan bakış açımın kölesi.. Ama ne olursa olsun köleymişim..

Hep insanların iyiliği hep onların mutluluğu öncelikti hayatımda.. Sonra tam da hayatımın merkezini oluşturan bu felsefeye uyan bir bölüme geldim üniversitede “Sosyal Hizmet bölümüne”.. Üniversitenin bu duygumu daha da harlaması gerekti değil mi..? Öyle olmadı ama.. Üniversite hayatım tam anlamıyla tüm bu duygu  sarmalımı paramparça etti.. Hayat felsefemin tam aksi yönde ilerletti beni.. Neden mi..?

Çünkü ben üniversitede öğrendim insanların aslında ırklarına inançlarına ne kadar körü körü bağlı olup “Kendilerinden Olmayanı” nasıl dışladıklarını..

Çünkü ben üniversitede gördüm ilk defa  birinin dış görünüşünün ne kadar önemli olduğunu ve insanlar için türbanın ne kadar korkutucu olduğunu.. Ki merak ediyorum aslında beni ilk kez görenler eğer açık görse idi ne değişecekti. Bende ne eksilecekdi ya da ne fazlalaşacaktı..

Çünkü ben üniversitede gördüm sen insanlara ne verirsen ver hep daha fazlasını isterler senden..

 Önemli olan senin onlara verdiğin değer değildir.. Önemli olan senin onlara istediklerinden ne kadar  fazla verdiğindir.

Çünkü ben üniversitede öğrendim “Yok ya asla yapmaz” dediğin insanların tam olarak da yapmaz dediğini fazlası ile nasıl yaptığını..

Şimdi diyeceksiniz ki hiç mi iyi,güzel bir şey öğrenmedin..Tabi ki de öğrendim..

Gerçek bir dost bulduğunda saatlerce deniz kenarında konuşmadan oturmanın aslında milyonlarca kelimeye bedel olduğunu öğrendim..

Kardeş kavramını biyolojik tanımından çıkarabilen kişilerin varlığını öğrendim..
Sen “ İyiyim” dediğinde bile aslında “İyi değilim sana ihtiyacım var” cümlesini ta derinlerinden hisseden ve senin için senden fazla uğraşan kişilerin olabileceğini öğrendim..

Yani kısacası aslında hem çok şey kaybettim hem de çok şey kazandım.. Kaybettiklerim bana aslında hayatımda ne kadar fazla olduklarını kazandıklarım ise hayatımda olmalarına ne kadar ihtiyacım olduğunu gösterdi.. Ve iyi ki de gösterdiler..

Ben artık bir köle değilim.. Özgürlüğüm kendi avuçlarımda artık..Artık insanların kendi hatalarının bedelini ödemesi gerektiğini ve ben ne yaparsam yapayım değişmeyeceklerini öğrendim.. Bu yüzden vazgeçtim onlardan..  İnsanların yüklerini yüklenmiyorum artık.. Biliyorum ki hep benden daha fazlasını isteyecekler.. Hatta gün gelecek yüklerinin sorumlusu olarak beni tutacaklar..

Vee artık insanların “Şöyle yaparsam ne derler” ya da “Şunu dersem kırılırlar mı” gibi tepkilerini merak etmiyorum.. Artık kendi hayatımın merkezinde kendim varım ve artık sadece düşünmem gerekenleri düşüneceğim..Kısacası:

                  Ne bi eksik ne de bi fazlasını sadece yeteri kadarını..