8 Ocak 2021 Cuma

Döngü

 Bazen yüklerinden arınır kalp, beyin, ruh. Birdenbire sanki boşlukta hisseder insan kendini. Bugüne kadar hiç yaşamamış, aşık olmamış, kırılmamış, nefret etmemiş, acımamış, ağlamamış, kahkahalara boğulmamış gibi. Birdenbire durur ve sanki ilk defa o an yaşıyormuş gibi gelir. Geçmişi geçmişte, geleceği gelecekte bırakıp o anı yaşamak için insana verilmiş en büyük nimet gelir.

 İşte o noktada insan ya kıymet bilip her şeyi hücrelerinde hissederek yaşamaya başlar ya da tam tersi eline kırk yılda bir ulaşacak bir fırsatı nasıl olsa daha zamanım var diyerek güle oynaya yolcu eder kendi limanından. Sonra beklemeye başlar aynı fırsatı çünkü dünya kendi etrafında dönüyormuş ve o fırsat gelmek zorundaymış gibi.. 

 Ancak atlanan bir nokta vardır: İnsan her ne kadar kendi kurallarına göre yaşarsa yaşasın tüm hakimiyetin kendinde olduğuna kendini inandırsın; yaşamın ve kaderin insan için bambaşka planları vardır. Ve ne kadar çabalarsa çabalasın ulaşamaz bazen isteğine  kader başka bir istek yazmıştır. Ve ne kadar çabalamazsa çabalamasın, istemezse istemesin bazen ulaşır istemediğine  çünkü kader ona orda tanışması gereken insanlar, yaşaması gereken anılar, hissetmesi gereken duygular yazmıştır. Hayat işte insanın o bir anlık arınması ile kaderin cilvesi arasında dolanır durur. İnsanda kendini Kaf Dağında zannedip pembe rüyalardan daha pembelerine; dipsiz kuyulardan karanlık dehlize atarak yaşar durur..

1 yorum:

  1. merhaba hesna hanım. yazılarınız çok güzel. anlatımınız akıcı ve kolay okunuyor. sanki sohbet tadında. umarım devam edersiniz yazmaya...

    YanıtlaSil