15 Haziran 2015 Pazartesi

Birisi..


Hayatının yarısını düşler aleminde yaşayan biriydi. Yaşadığı her günü "Yaşadığım" ve "Yaşayabileceğim/Yaşamak İstediğim" diye ikiye ayıran biri.. Yaşadığı hayata çok önem vermezdi.. Sonuçta yaşıyorum mantığını kendine hayat felsefesi olarak edinir ve yaşayabileceği ya da yaşamak istediği aleme yani rüyalarına yönelirdi.. 

Her gün bi adım daha ileriye gider ve her gün bi adım daha ötesini yaşardı.. Diğer insanlar mantıklarıyla her gün rasyonel hayatlarına yön vermeye çalışırken kendilerine göre irrasyonel kararlar alan arkadaşlarına alaycı tavırlar takınır ve onu kendi aralarında gülme nedeni ilan ederlerdi..

O ise hiçbirine kulak asmaz kendi doğru çizgisinde kendinin ve evrenin doğruları paralelinde hareket ederdi.. Onun için öncelik diğerlerinin ki ile hiçbir zaman aynı olmamıştı.. Diğerleri sadece "Şu Anı/Şimdiyi" Ya da tam tersi sadece "Geleceği" düşünüp ona göre hareket ederken o "Hem Şu Anı Hem de Geleceği" ele alırdı.. 

Etrafındakileri cümleleri ile değil davranışları ile inceler ve hayatına bu davranışlar çerçevesinde arkadaş kalıbında kişiler alırdı..

Bir gün biri ile karşılaştı.. Rüyalar aleminde hiç görmediği belki de görmek isteyipte göremediği biri ile.. Hayatına yön vermeyi geç hayatını yaşamayı bile unuttu.. rüyalar alemine sadece onu daha fazla görmek için dalıyor reel hayata ise sadece onu görmek için dönüyordu.. Etrafındaki herkes onun bu hallerine şaşkın ve bi o kadar da endişe içinde bakıyordu.. Çünkü o artık evrenin dengelerini görmezden gelerek kendine göre yeni bir düzen kurmaya çalışıyordu.. Evrenin merkezini hayatının merkezi sandığı  kişiye göre düzenlemeye çalışıyor ve günlerini bunun için geçiriyordu..

Hayatında o kadar çok şey değişmişti ki geriye dönmek istese artık onun için "Geri" diye bi kavram bile kalmamıştı.. 

Veee Bir Gün Ansızın Uyandı Gerçek ve Rüya Arasındaki Araftan.. Etrafında sadece kendi vardı sadece kendi.. Onun için artık ne Geçmiş vardı ne de "Gelecek"..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder