16 Haziran 2018 Cumartesi

Masalsı Hayatlar.


Bir Varmış Bir Yokmuş Diye Başlar Her Masal.. Her İnsan Farklı Farklı Masallarla Uyanır Her Yeni Güne.. Bazen Kırmızı Başlıklı Kız Olup Kaçar Acımasız Kurttan Bazen İse Uyuyan Prenses Olur Yüzyıllık Uykuya Kaçar Hayatın Acımasızlığından..

Her Masalı Yaşar Aslında İnsan.. Bir Gün Kurbağa Prens Olarak Uyanır Güne Bir Günse Beyaz Atın Üstünde.. Her Masalın Hem Kötü Karakteri Olur İnsan Hem De Kötülüğe Uğrayanı.. Çocukları Uyutmak İçin Her Gece Okunan O Masallar Büyüklerin Yaşadığı Bir Döngüdür Aslında.. Ve Bu Döngü Tekrar Eder Her Günün Sabahında..

Her Sabah Yeniden Başlar Bir Varmış Bir Yokmuşlar.. Ve Her Bir Varmış Bir Yokmuş İnsanın Kandırmasıdır Kendisini.. Ne Zaman Bir İnsan Bir Varmış Bir Yokmuş Diye Başlasa Bir Masala Farketmez Kendisinin O Masalda Bir Cadı Ya Da Peri Olduğuna.. Bazen Yedi Cücelerden Huysuzdur Da Anlatamaz Diğerlerine Neden Huysuz Olduğunu.. Dillendiremez Hayatta Her İstediğinin Kursağında Kaldığını Ve Sonunda Huysuza Dönüştüğünün.. Ya Da Rapunzel Oluverir Birden Bir Farkla Tabi.. Onu O Güzelliği İle Bir Cadı Değil De Kendisi Kapatır Bir Kuleye Hayatın Acımasızlığının Ulaşamaması Dileği İle..

Her İnsan Dinlese Kendine Anlatılan Tüm Masalları Her Birinde Bir Parçasını Bulur Belki De.. Oturur Düşünür Ardından Hani Bir Masaldı Sadece Bir Varmış Bir Yokmuş İle Başlayıp Çocukları Kandırdığımız Her Gece..

Gerçekse Şudur Aslında İnsan Korktuğu Kaçtığı Her Şeyi Masallaştırır Bu Evrende.. Sanır Ki Bir Varmış Bir Yokmuş Diye Başladığı Her Şeyi Uzak Tutar Gerçek Evren De.. Halbuki Yok Öyle Bir Dünya Bu Galakside..

İnsan İşte Çocukları Kandırıyorum Diye Kendini Kandırdığını Kabullenemez Her Bir Varmış Bir Yokmuş Masalının İçinde.. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder